T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1989
Karar No: 2014/9782
Karar Tarihi: 05.05.2014
İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI - DAVANIN KISMİ ALACAK DAVASI
NİTELİĞİNDE OLDUĞU VE FAİZE DAVA VE ISLAH TARİHLERİNDEN
İTİBAREN KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ DİKKATE ALINMAKSIZIN
ALACAĞIN TAMAMINA DAVA TARİHİNDEN FAİZE HÜKMEDİLMESİNİN
İSABETSİZLİĞİ
ÖZET: Davacının dava dilekçesinde alacağın belirsiz alacak davası olduğunun belirtmemesi, kısmi
dava niteliğindeki miktarlar üzerinden alacak talep etmesi ve 12.09.2013 tarihli celsede de davayı ıslah
ettiğini beyan etmesi karşısında davanın kısmi alacak davası niteliğinde olduğu ve faize dava ve ıslah
tarihlerinden itibaren karar verilmesi gerektiği dikkate alınmaksızın alacağın tamamına dava tarihinden
faize hükmedilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
(4857 S. K. m. 41) (6100 S. K. m. 107, 109)
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili
tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle
dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre
davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2. Davacı vekili, davacının 2010-2012 tarihleri arasında çalıştığını, ödenmeyen fazla çalışma ve hafta
tatili alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son
yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla
çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle
bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda, davacının fazla çalışma yaptığı tanık beyanına göre tespit edilmiştir. Fazla çalışma
ücretinden indirimi öngören bir yasal düzenleme olmasa da, bir işçinin günlük normal çalışma
süresinin üzerine sürekli olarak fazla çalışma yapması hayatın olağan akışına aykırıdır. Hastalık,
mazeret, izin gibi nedenlerle belirtilen şekilde çalışılamayan günlerin olması kaçınılmazdır. Böyle
olunca fazla çalışma ücretinden bir indirim yapılması gerekir. Mahkemece hakkaniyet indirimi
yapılmamış olması hatalı olup bozma nedenidir.
3. Davacı dava dilekçesinde 400,00 TL fazla çalışma ve 100,00 TL hafta tatili alacağı talebinde
bulunmuştur. Dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olduğuna dair ibare yoktur. Aksine
davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak asgari bir miktar dahi içermeyen kısmi dava şeklindeki
miktarlar üzerinden davasını açmıştır.
Fazla çalışma ve hafta tatiline ilişkin alacak taleplerinin çözümlenmesinde işveren elinde bulunan
kayıtların dikkate alınması, ücretin tartışmalı olması, hakimin takdirinde olan hakkaniyet indirimi
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 1 /2yapılması ihtimalleri alacağı belirsiz hale getirmektedir.
6100 sayılı HMK 109/2.maddesine göre Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya
açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz. Maddeye göre kısmi dava miktarı açıkça belirli olmayan veya
tartışmalı alacaklar açısından açılabilir. Belirsiz alacak davasında da alacağın davanın başında miktarı
bilinemediğinden davacı belirsiz alacak davası açabileceği gibi 1086 sayılı HUMK döneminde olduğu
gibi belirsiz alacak davasının alternatifi niteliğinde kısmi dava da açılabilir. 6100 sayılı HMK
107.maddesindeki belirsiz alacak davalarında davanın açılmasıyla zamanaşımı davanın tamamı
açısından kesilirken 109/2.maddesinde ise zamanaşımı sadece dava edilen miktar kadar kesilmekte ve
bakiye kalan kısım açısından zamanaşımı işlemeye devam etmektedir.
Davacının dava dilekçesinde alacağın belirsiz alacak davası olduğunun belirtmemesi, kısmi dava
niteliğindeki miktarlar üzerinden alacak talep etmesi ve 12.09.2013 tarihli celsede de davayı ıslah
ettiğini beyan etmesi karşısında davanın kısmi alacak davası niteliğinde olduğu ve faize dava ve ıslah
tarihlerinden itibaren karar verilmesi gerektiği dikkate alınmaksızın alacağın tamamına dava tarihinden
faize hükmedilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz
harcının istek halinde davalıya iadesine 05.05.2014 gününde oybirliğiyle, karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 2 /2
Av. Muhammed Numan Güleç
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.